Radon Gazı ve Ahşap Kereste
Radon Gazı ve Ahşap Kereste
Radon Gazı Ve Ahşap ;
Genelde insanlar zamanlarının hemen hemen %90'ını kapalı mekanlarda geçirdikleri için radon gazına maruz kalmaları önemli bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü, akciğer kanserlerinin %15 inin radon gazından, %30 unun ise sigaradan kaynaklandığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Radon gazı doğada hemen her yerde az veya çok bulunur. Radyoaktif bir maddedir. Uranyumun bozunarak önce radyuma dönüşmesi sonucu radyumun oluşturduğu kokusuz, renksiz, ağır bir asal gazdır. Radon gazının birim ağırlığı (9,73 kg/m3) aynı hacimdeki havaya göre 8 kat fazladır. Toprak altındaki katmanların yapısına bağlı olarak uranyum ve radyum yoğunluğu farklılık gösterir. Buna bağlı olarak topraktan havaya yayılan radon gazı yoğunluğu da( )10-20 Bq/ m3 arasında değişir. Atmosfere yayılan radon gazının sağlık üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Radon gazına karşı korunmuş bir yapıda bu değer 100 Bq/ m3 civarındadır.
Radon konsantrasyon limitleri Kapalı ortamlarda radon gazı konsantrasyonunun kontrolu amacıyla gerek ülkeler gerekse uluslararası kuruluşlar tarafından limit değerler belirlenmiştir. Söz konusu limit değerlerin aşılması halinde, radon konsantrasyonunu düşürücü tedbirlerin alınması tavsiye edilmektedir. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Temel Güvenlik Standartları (IAEA-BSS) çerçevesinde, radon için tavsiye edilen düzeyler 200-600 Bq/m³ (BEKAREL) olarak belirlenmiştir. Türkiye'de müsaade edilebilir radon konsantrasyonu ise 400 Bq/m³'tür.
Ahşap yapılarda ise radon gazı konsantrasyonu maksimum değerlerin neredeyse onda biri kadardır.
Yapılarda radon tehlikesini azaltmak için alınabilecek tedbirler olarak TAEK'in önerileri şöyledir;
•- Yapı malzemelerinin radyoaktivite analizleri ve doz değerlendirmeleri yapılarak değerlendirme sonuçları tavsiye edilen seviyenin üzerinde olan malzemeler yapımda kullanılmamalıdır,
•- Yapıların, özellikle bodrum katlarının toprakla yalıtımı iyi yapılmalıdır . Bodrum ve zemin katlarının tabanına betondan sızıntıyı önlemek amacıyla çatlağı olmayan bir şap dökülmeli, subasman betonunun toprakla irtibatı gaz sızmasına imkân vermeyecek şekilde yalıtılmalıdır.
•- Radon seviyesi yüksek olabilecek 20 yıl ve daha yaşlı yapıların temeldeki çatlak, delik ve gaz yalıtım denetimleri yapılmalı ve gerekiyorsa onarılmalıdır.
•- Yerden ve duvarlardan yapı içine sızacak radon gazının boşaltılması için kapalı ortamların yeteri derecede havalandırılması sağlanmalıdır.
•- Konutlarda enerji verimliliği için kapı ve pencerelerde yapılan hava sızdırmazlığı nedeniyle yapı içinin havalandırılmasına özen gösterilmelidir.
•- Radon gazının kanser riskini artırması nedeniyle kapalı ortamlarda sigara içilmemelidir.