Tomruk Kusurları
Tomruk Kusurları ;
Kereste Endüstrisinde Tomruk Kusurları
Odun işleyen endüstrilerde, ana hammadde olarak odun yanında genellikle tutkal, vernik, boya gibi maddelerde üretilecek ürün türüne göre kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu tür ürünlerin randıman ve kalitesine tomruk özellikleri yanında, üretimlerinde kullanılan diğer hammaddelerde etkili olmaktadır. Ancak hammaddesi sadece tomruk olan kereste, masif parke ve kesme kaplama gibi ürünlerde tomruk özellikleri, diğer üretim şartları sabit tutulmak koşuluyla, kalite ve randıman üzerine daha önemli bir etkiye sahip bulunmaktadır. Özellikle biçme operatörlerinin, tomruk kusur yada özelliklerine göre uygun biçme modelini belirleyememeleri kayıpları artırmaktadır.
Ts En 844-2 (2000) de yuvarlak yapacak odun, genellikle yakacak odun hariç olmak üzere kesilmiş, uç kısmı alınmış ve tüm dalları budanmış ve gerektiğinde daha kısa boylara kesilebilecek ürün olarak tanımlanmıştır. Boylanmamış gövde odunu ise daha kısa boylara kesilmemiş yuvarlak yapacak odundur. Boylanmamış gövde odunun en kaliteli kısmı kök kısmına yakın olan tarafıdır. Çünkü ağaçta uç kısmına (taç) doğru gidildikçe, budakların çapı ve miktarı artmaktadır. Boylanmamış gövde odunun kalın ucundan elde edilen tomruğa Dip Tomruğu denir. Soyma kaplama üretiminde ve mobilyada kullanılacak kaliteli kereste bu kısımdan üretilir. Uç tomruğu boylanmamış gövde odunun ince ucundan üretilen tomruktur. Uç Tomruğu yonga levha sanayi için daha uygun bulunmaktadır. Boylanmamış gövde odunun, dip tomruğu ile uç tomruğu arasında kalan kısımdan üretilenlere İkinci Tomruk yada Ara Tomruk denilmektedir. Tomrukların boyutlandırılması ile ilgili yapılan işlemlerde tomruklama olarak isimlendirilmektedir.
Tomruk Kusurları ve Kereste Üretiminde Etkileri:
Tomruklama işlemi, gövdede mevcut kusurlar da dikkate alınarak, maksimum kereste verimi elde edilecek şekilde yapılmalıdır. Ayrıca bir ağacın en kaliteli kısmı toprağa yakın olan tarafı olduğu için tomruklama işlemine dip kısmından başlanmalıdır. Biçme makinesi operatörleri, biçme öncesi tomrukların özelliklerini;a- Tomruğun formunu (silindirik, eğri)b- Kabuk yüzeyini (düzgün veya çatlaklı, düzgün veya spiral lifli, budaksız veya budaklı, böcek yeniği, şişlikler, ikiz özlülük, donma çatlağı, urlar vb.)c- Tomruk enine kesitini (dar veya geniş yıllık halkalı, eksantrik büyüme, öz veya halka çatlağı, çürüklük, renklenme) inceleyerek üç ana gruba göre sınıflandırmalıdırlar.
Çürük Kovuk:
Mantarların neden olduğu bir kusurdur. Genellikle bu kusura sahip dikili ağaçların diri odun kısmı daha sağlam kalmaktadır. Bazı çürük kovuklar ağaç kesilmeden anlaşılamamaktadır. Kereste verimini önemli derecede düşüren etkili bir kusurdur. Öz çürüklüğü küçükse, bu tomruğun öz kısmından elde edilecek tek bir kalasta bırakılmalıdır. Öz çürüklüğünün geniş olması durumunda, çürüklük prizma kesişle uzaklaştırılmalıdır. Özellikle radyal biçilmiş kaliteli kereste üretiminde öz çürüklüğü kesinlikle uzaklaştırılmalıdır.
Renklenme:
Özellikle kereste kalite verimi üzerine etkilidir. Ormanda veya fabrika depolarında hatalı depolama sonucu tomruklarda mantarlardan kaynaklanan çeşitli lekelenmeler meydana gelmektedir. Renklenme yüzeysel ise renklenmiş kısımlar tomruktan prizma kesişle uzaklaştırılmalıdır. Böylece öz odunundan kaliteli parçalar elde edilebilmektedir. Renklenme fazla ise tomruklar keskin kesişle biçilebilir. Bu durumda elde edilen parçalar 3. veya 4. sınıf kalite olmaktadır.
Yıllık Halka Düzensizlikleri:
Tomruk enine kesitinde yıllık halka genişliği az veya çok farklılık gösterir. Bu farklılığın çok belirginleşmesi, dar yıllık halkaların ani olarak geniş veya geniş yıllık halkaları hemen dar yıllık halkalar takip ettiği yada halka genişliğinin devamlı değişmesi halinde bir kusur teşkil eder. Bu kusur ağaç malzemenin çalışma, sertlik ve tekstür gibi özelliklerin homojen olmadığına işarettir. Bu malzemenin işlenme ve kurutma özelliklerini etkiler. Bazı ağaçlarda yıllık halkaların dalgalı bir durum alması her kullanış yerinde bir kusur sayılmamaktadır. Örneğin; yüksek dağlarda yetişen Ladin ve Göknar’da rastlanan dalgalı liflilik dolayısıyla meydana gelen yıllık halka dalgalılığı teğet kesitte güzel şekiller oluşturduğundan dekoratif bakımdan kullanılan ağaç malzemede faydalı bir özellik sayılmaktadır. Yer yer içeriye doğru girintili yıllık halkalara sahip Ladin aynı zamanda yaylı müzik aletleri yapımında makbul bir malzeme teşkil etmektedir. Yukarıdaki kullanış yerleri dışında yıllık halkalardaki dalgalılık yüzey işlemlerini güçleştirmesi ve geniş yüzeyli kerestelerde çok sayıda liflerin kesilerek bölünmesi dolayısıyla bir kusurdur (Berkel 1970).
Budaklar:
Ağaç malzemenin kullanılışında teknik bakımdan çeşitli sakıncalar meydana getirdiğinden çürüklüklerden sonra en önemli bir kusur sayılmakta ve kaliteyi düşürmektedir. Budaklar, gövdenin her yıl bir yıllık halka oluşturarak ve çap artımı yaparak genişlemesi ve dalların veya dal çıkıntılarının gövde odunu içerisine gömülmesiyle oluşmaktadır. Yaşayan bir dalın gövde içerisine gömülmesi ile meydana gelen budaklar, dalın etrafındaki gövde odunu ile kaynaşmış olması nedeniyle, kaynamış budak adını alır. Doğal dal temizliği ile ölü ve kuru dalın koparak düşmesi, gövde üzerinde bıraktığı kuru ve ölü dal çıkıntısının artım yapan ağaç gövdesi tarafından örtülerek gövde içerisine gömülmesi ile oluşan budaklara ise düşen budak denmektedir. Bu tür budaklar gövde ile kaynaşmamış olması, gövde odununa göre daha yoğun bulunması ve kuruma sonunda daha fazla daralması nedeniyle düşerek kerestede boşluk bırakırlar. Bu husus daha çok İ.Y.A. için geçerlidir. En fazla Ladin, Göknar ve Melez’de bulunur. Budaklar aynı zamanda ağaç malzemenin gerek statik ve gerekse özellikle dinamik direnç özelliklerini düşürücü bir etki yaparlar. Odunda renk yeknesaklığını bozar. Odun malzemenin işlenebilme özellikleri üzerine olumsuz etkileri yanında bıçak ve testerelerin körelmesine neden olurlar. Kabuk üzerindeki bazı belirtiler gövde içerisinde budakların bulunduğunu gösterir. Bu belirtiler ince ve düzgün kabuklu ağaç gövdelerinde kabuk üzerinde “Çinli bıyığı” şeklindeki belirtiler (Kayın, Kavak, Huş), kaba kabuk pullarına sahip ağaç gövdelerinde ise “kabuk gülleri” (Meşe) gövde içerisinde bulunan budaklara işarettir. Eğer kalın budaklar tomruğun bir tarafında yoğun olarak bulunuyorsa öncelikle budaksız tarafından biçilmeye başlanmalıdır.
Eğrilik:
Eğri tomruklar kereste verimini düşürür ve işletme masraflarını artırırlar. Ancak bazı kullanım yerlerinde örneğin; sandal ve tekne yapımında kestane tomruklarında eğrilik aranan bir özellik olabilmektedir. Mümkünse eğri tomruklar sulamalı keskin kesişle biçilmelidir. Tomruğun eğri kısmı yukarı yada aşağı bakacak şekilde tomruk arabasında tespit edilip bu şekilde biçilerek kereste üretilmelidir.
Çatlaklar:
Ağaç malzemede çatlamalar, kuruma sonucu liflere paralel, radyal ve yıllık halkalara teğet yönlerde çalışmanın farklı bulunması, şiddetli soğuk (don) veya sıcaklık, rüzgarın döndürücü etkisi gibi çeşitli nedenlerle meydana gelmektedir.a. Çevre Çatlağı: Kesimden sonra kabukları soyulmuş bulunan ağaç gövdelerinde kuruma esnasında odunun yıllık halkalara teğet yönde daha fazla çalışması dolayısıyla çevrede ve liflere paralel yönde olmak üzere çok sayıda çevre çatlakları meydana gelmektedir. Derin çevre çatlakları kereste üretiminde tomruklardan kalın kapak tahtalarının çıkarılmasına ve dolayısıyla ana ürün kaybına neden olmaktadır. Küçük ve orta büyüklükteki çatlaklar kenar veya kapak tahtalarında bırakılmalıdır. Daha derin çatlaklar ise biçme hattında kalacak şekilde testereye verilmelidir.b. Öz Çatlakları: Kesimden sonra ağaç gövdenin kuruması ve üç farklı yönde farklı çalışması dolayısıyla enine kesitlerden başlamak üzere özden itibaren çevreye doğru radyal yönde uzanan öz çatlakları meydana gelmektedir. Tomrukların kullanış değerini düşürürler. Yaz kesimlerinde Kayın, Meşe, Kızılağaç, Okaliptüs’de bu olaya fazla rastlanmaktadır.Bu tür çatlakların fazla ilerlemesi kereste verim ve kalitesini düşürür. Bu tip tomrukların biçilmesinde, en derin çatlak biçme hattında kalmalı veya biçme hattından daha geniş bir çatlak ise bir kalasta bırakılmalıdır c. Halka Çatlağı: Bu tür çatlaklar halka şeklindedir. Yıllık halkaya paralel yönde uzanırlar. Özellikle Meşe ve Göknar’da rastlanırlar. Biçilmesinde küçük halka çatlakları mümkünse bir parçada bırakılmaya çalışılmalıdır. d. Donma Sonucu Oluşan Çatlaklar: Özellikle Meşe, Karaağaç, Dişbudak, Kestane, Ceviz ve nadir olarak Kayın ve Göknar’da görülür. Genç ağaçlardan ziyade yaşlı ağaçlarda rastlanır. Ağaçta çatlama meydana geldiğinde silah sesine benzer bir patlama işitilmektedir. Çatlakların boyu bazen bir kaç metreyi bulmaktadır. Gövdenin dış tarafında dışarıya çıkık bir oluk teşkil eder.
Lif Kıvrıklığı (Spiral Liflilik):
Bu olayda lifler ağaç gövdesi eksenine paralel olacak yerde, küçük veya büyük bir açı teşkil etmek suretiyle spiral şeklinde gövde etrafında dolanmaktadır. Spiral lifli tomruklarda kereste biçme sırasında düzgün lifli gövdelere nazaran çok daha fazla sayıda lifler meyilli olarak kesilip bölünmekte ve böylece biçilmiş malzemenin direnci azalmaktadır. Spiral liflilik malzemenin yarılma kabiliyetini de azaltmakta olup ayrıca yüzey işlemlerini de güçleştirmekte ve çeşitli kullanım yerlerinde işlenme yeteneğini etkilemektedir.Fazla lif kıvrıklığına sahip tomruklardan elde edilen keresteler yapıda taşıyıcı elaman olarak kullanılmamalıdır. Bu tür tomruklardan elde edilen kerestelerin kalınlıkları 40 mm.’den az olmamalıdır. Aksi halde üretilen mal kolaylıkla çatlayarak parçalara ayrılabilir. Bunun dışında tomruk veya kerestelerin biçilmesinde kesiş yönünün lif yönüne paralel olması gerekirken meyilli bir şekilde kesilmesiyle oluşan diyagonal liflilik oluşumu görülebilir. Bu durum malzemede direncin düşmesine neden olur.
Kurt Yeniği ve Diğer Delikler:
Bu tür tomruklardan elde edilen kerestelerde de kalite ve kantite randıman azalması görülmektedir. Tomrukta yüzeysel olarak böcek delikleri varsa prizma kesiş, derin böcek deliklerinde ise keskin kesiş metoduyla üretim yapılmalıdır.
Gövde Konikliği:
Her tomrukta az yada çok koniklik vardır. Silindire yakın olan ve aşağıdan yukarıya doğru çıkıldıkça normal bir çap düşüşü (1 cm./m.) gösteren gövdelere dolgun veya silindirik gövde denmektedir. Bunun aksine gövdenin aşağıdan yukarıya doğru gidildikçe normalden daha fazla çap düşüşü gösteren tomruklara konik tomruk denmektedir. Kereste üretiminde verimi düşüren önemli bir faktördür. Konik tomruklardan elde edilen kerestenin direnç özellikleri, dolgun gövdelerden elde edilen kerestelere göre daha düşüktür. Gövde dolgunluğu bakımından en başta Göknar gelmekte, bunu sırasıyla Ladin ve Çam takip etmektedir.
Oluklu Gövde Oluşumu:
Bazı ağaç gövdeleri enine kesitte daire şeklinden ayrılarak kaba, girintili, çıkıntılı ve çevrede oluklu bir durum almaktadır. Oluklu gövde oluşumu bazı ağaç türlerinde irsel olup örneğin Gürgen, Porsuk, Servi ve Karaağaç’da gövde enine kesitinde yıllık halkalar kaba dalgalı, girintili çıkıntılı ve gövde yüzeyi olukludur.
İki Özlülük:
İki veya daha fazla sayıda özlü gövdelerin direnç özellikleri normal gövdelere göre farklı ve değeri düşük bulunmaktadır. Bu gibi gövdeler keresteyle biçilmesinde dağılırlar. Keskin kesişle yapılan üretimde küçük çap testere levhasına paralel olmalıdır. İki gövdenin birleşme noktasında üretilen iç kabuklu kereste tasnife alınmamalıdır.Keskin kesiş yöntemiyle kereste üretilecekse, reaksiyon odunu bulunmayan oval enine kesite sahip tomruklarda, daha geniş tahta elde etmek için enine kesitin büyük çapı, testere levhasına paralel olmalıdır. Reaksiyon odunu oluşumu varsa, büyük çap testere levhasına dik olmalıdır. Yanları alınmış kereste üretmek için prizma kesiş yapılıyorsa, reaksiyon odunu bulunmayan oval enine kesitlere sahip tomrukların biçilmesinde, birinci kesişte küçük çap testereye paralel olmalıdır. Böylece elde edilen prizmadan keskin kenarlı daha geniş tahta üretmek mümkün olur. Reaksiyon odunu bulunan tomrukların prizma kesişle biçilmesinde, ilk kesişte büyük çap testereye paralel olmalıdır. Bu şekilde yapılan üretimlerde elde edilen her tahtada reaksiyon odunu oluşumu görülmez. Fazla miktarda eksantrik olarak gelişmiş gövdeler düşük değerli olup yıllık halka genişlikleri, ilkbahar ve yaz odunu genişlikleri düzensizdir.
Eksantrik Büyüme:
Eksantriklik, özü enine kesitin merkezinde bulunan oval büyüme ve özün çevreye doğru kaçık olduğu reaksiyon odunu oluşumu olarak, iki şekilde görülmektedir. Her iki oluşuma göre, tomrukların şerit testere makinesinde biçilmesinde farklı yol izlenmelidir. İğne yapraklı ağaç tomrukların da görülen reaksiyon odununa “basınç odunu”, yapraklı ağaç tomrukların da görülen reaksiyon odunu oluşumuna ise “çekme odunu” denmektedir. Basınç odunu ihtiva eden tomruklardan mümkünse kalın keresteler biçilmelidir. Ayrıca bu tür tomrukların biçme öncesi tomruk arabasında tespit edilmesinde sıkıştırma işlemi hatasız taraftan yapılmalıdır. Yani öncelikle basınç odunu kısmı biçilmelidir. Çünkü basınç odunu kısmının sıkıştırma kancalarıyla tespit edilmesi zordur. Çekme odununa sahip tomrukların biçilmesinde testere levhası sıkışmakta ve testere dişleri, lifleri kesme yerine koparmaya meyillidir. Bunu önlemek için çekme odunu biçilmesinde her zaman iyi bilenmiş keskin testereler kullanılmalıdır.
Çeşitli Yaralar:
Fırtına, kar, dolu, yıldırım gibi iklimsel faktörler yanında hayvanlar ile taşıma araçları ve insanların neden olduğu bir kısım yaralar tomrukta kaliteyi düşüren faktörlerdir.3. SONUÇ Kerestenin kalite özellikleri üzerine, kalınlık farklılığı, yüzey pürüzlülüğü, eğri biçme ve ondülelilik gibi üretim kusurları yanında böcek deliği, renklenme, budak, çatlak, çürüklük ve lif kıvrıklığı gibi odun özelliklerine ait kusurların oranına göre üretilen kerestenin kalite sınıfı azalmaktadır. Odun özelliklerine ait kusurların oluşumu genelde tomruğun yetişme şartları yanında kesimden sonra ormanda yada fabrikada depolanması şartlarına bağlıdır. Her iki durumda da oluşan kusurların, kereste üretim aşamasında özellikle ana makine operatörleri tarafından, kontrol edilerek tanınması ve tomruk kusur yada özelliklerine göre yukarda belirtilen şekillerde biçilmesi kerestenin özelliklerini iyileştirmesi bakımından gereklidir.